Fransızların Kötü Gün Dostu: Camembert Peyniri

Dünya’ca ünlü Fransız gastronomisini tüm diğer kültürlerde olduğu gibi sadece mutfak kültürü ya da insanların yemek yeme alışkanlıkları üzerinden değerlendirmek yanlış olur.

Tüm kültürlerin mutfaklarının şekillenmesinde olduğu gibi Fransız gastronomisinin oluşmasında da tarihte yaşanan savaşlar ve bazı trajik olaylar katkı sağlamıştır.

Kültürler arası yapılan bu savaşlar günümüzde popülerliğini koruyan koskoca bir mutfak kültürünün doğmasına sebep olmuştur.

Ancak bilinmelidir ki tüm mutfak kültürleri gibi Fransız mutfağı da saf ve sadece Fransız kültüründen oluşmuş bir mutfak değildir, savaşarak ya da başka bir şekilde iletişim haline geçtiği tüm kültürlerden etkilenmesi sonucunda ortaya çıkmış bir mutfaktır.

Fransız peynirleri en az Fransız şarapları kadar büyük bir üne sahiptir. Ülkenin ekonomisi açısından da oldukça önemli bir konumdadır. Bu popülerliğini yüzyıllar boyunca sağlamasının en önemli sebebi Fransa’da yüzyıllardır var olan coğrafi işaretleme sertifikası olan AOC etiketidir. Fransa’da üretilen çok bilinen birçok lezzet AOC etiketine sahiptir ve dünyanın hiçbir yerinde o isimle üretilen ürün orijinal sayılmaz.

Camembert peyniri de Fransız peynirleri arasında çok bilinen ve AOC etiketine sahip peynirlerden biridir. Ancak onun hikayesi diğer peynirlere göre biraz daha farklı.

CAMEMBERT PEYNİRİ HİKAYESİ

Fransa tarihi boyunca bir sürü kanlı savaşa maruz kalmış ve bundan çok yara almıştır. Bunların sonuncusu olacağını umduğu Birinci Dünya Savaşı’na katılırken ülkede militarist ya da anti –militarist tüm kesimler savaşa katılmayı arzuladılar.

Bunun bir sebebi de Prusya’ya vermek zorunda kaldıkları Alsas ve Loren bölgelerini geri almak istemeleriydi. Bu bölgeler onlar için hem fiziki açıdan hem de gastronomik açıdan oldukça önemliydi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız askerleri Batı Cephesinde savaşıyorlardı. Ülkedeki tüm erkeklerin savaşa gitmesinden dolayı tarım oldukça gerilemişti ve askerlere cephede sadece ekmek, şarap ve peynir verilebiliyordu. Çok nadir olarak et veriliyordu ancak bu etler de oldukça kalitesiz olduğu için "maymun eti” diye anılıyordu.

Cepheye alınacak peynirlerin uzun ömürlü olması öncelikli tercihlerden biriydi. Bu nedenle peynir üreticileri hem maliyet açısından daha uygun sayılabilecek hem de uzun ömürlü olabilecek Camembert peynirini orduya sunmak için birbirleriyle yarışmaya başladılar. Normandiya’lı Camembert üreticileri en ikna edici peynir üreticileriydi.

1914 yılına kadar Camembert Fransa’da zaten üretilen bir peynirdi ancak hiç kimse böylesine trajik bir dönemde kalpleri yumuşatacak bir anlama sahip olacağını tahmin edemezdi.

Bir efsaneye göre 1791’de Marie Harel, Fransız Devrimi’nin ruhban sınıfına yaptığı zulümlerden kaçan ve çiftliğine sığınan bir rahibin önerileriyle bu peyniri icar etmişti. Bu rahip Brei peynirlerinin yapıldığı bölgeden geliyordu ve Marie’ye tarifi vermişti. Ancak Camembert peynirine benzer bir peynirin daha önce var olduğu bilgisine ulaşıldığında Marie Harel’in sadece var olan bir şeyi tekrar ürettiği anlaşıldı. Marie üretim yöntemlerini çocuklarına aktardı ve çocukları da Normandiya bölgesinin en büyük Camembert şirketini kurdular.

Diğer Camembert üreticileri de dahil olmak üzere orduya Camembert satışı yapmak konusunda ordu ikna edildi ve büyük miktarlarda Camembert üretimi sadece ordu için yapıldı. Camembert üreticileri o kadar vatanseverlerdi ki paketlerde bayrak ve muzaffer bir asker görseli kullandılar.

Kısa sürede Camembert askerlerin günlük tükettikleri bir peynir haline geldi. Peynirİn güçlü, topraksı aroması çoğu askerin kendisini evinde hissetmesini sağlıyordu. Böylece bu peynirleri aralarında duygusal bir bağ oluştu.

Hatta savaş sona erdiğinde başbakan Georges Clemenceau Camembert için " insanın kötü günlerdeki dostu” olduğunu söyledi.

Savaştan sonra askerler evlerine döndüklerinde de Camembert peynirinden vazgeçmediler ve tüketmeye devam ettiler. Bu durum aslındaCamembert üreticileri için altın değerinde olması gerekirdi ancak o sırada Camembert AOC almadığı için formülü bilen herkes bu peyniri üretebildi ve rekabet fazlasıyla arttı. Sadece Normandiya ineklerinin sütleriyle yapılan Camembert de Normandie AOC alabildi.

Marie Harel’in varisleri de ne yazık ki sadece kendilerine duyulan minnettarlıkla yetinmek zorunda kaldı.

CAMEMBERT PEYNİRİNİN SAĞLIĞA ETKİSİ

1926 yılında Camembert kasabasına Amerika’dan gelen bir doktor, Camembert peynirinin sindirim sorunlarını tedavi ettiğini öne sürdü. Hatta kendisinin sindirim sorunlarını çözdüğü için Marie Harel varislerine minnetlarlığını sunmak için gelmişti.

Bu duruma Normandiyalı peynir üreticileri onay verdiler çünkü bakteri yüklü ve pastörize edilmemiş peynirler Normandiya bölgesinde peygamber müjdesi olarak kabul edilirdi.

Camembert ve Brei peynirlerinin lezzetinin yanı sıra arkasında barındırdığı hikaye de oldukça ilgi çekici. Fransız peynirleri AOC etiketi ve üreticilerin gastronomilerine duydukları saygı sayesinde gelecekte de popülerliğini sürdürecek gibi gözüküyor.

Sizler de peynir tabaklarınızda kullanmak için bu lezzetliCamembert ve Brei peynirlerini alışveriş listenize mutlaka ekleyin.